29 Ocak 2015 Perşembe

Damızlık At Besiciliği

Damızlık At Besiciliği

Yarış atı veya binicilik atı olarak yetiştireceğiniz atlarınız veya eski yarış atlarının damızlık olarak ayrılmasından sonra bu atlar üzerinde muazzam paralar kazanabilirsiniz.

Bu atlar emekli yarış atları olduklari için koşulara katılmayacaklardır. Ancak kişisel tercihinize bağlı olarak yarışa katılan atlardan da seçim yapabilirsiniz.  Bu atları kendi çifliklerinizde bakabileceğiniz gibi hipotromlardaki çiftliklerde de bakabilirsiniz. Atlarınız çiftleşme döneminde dölleme başına ücretle yavrulama yapabilir ve ya kendi yavrularınızı üretebilirsiniz. Elinizdeki atın türüne göre bu dölleme ücretleri değişse de ortalama fiyat 3000 tl ile 5000 tl arasında değişir. Erkek atlarda yılda 15dan fazla üretim yapabileni bulunmaktadir. Dişi atlarda ise durum daha farklı olup yavruyu direk olarak sahiplenme mümkündür. Bu durum atın tüm gelirleri size ait olmaktadır. bir atın aylık bakım masrafları ise 1000 tl ile 3000 tl arasında değişebilir. Bu fiyarların çok daha üstünde bakım ücreti olan türler de mevcuttur. Fakat bu konuda şöyle bir kolaylıktan bahsetmek mümkündür. Bu da ziraat bankası gibi bankaların hem yetiştiricilik için hem de damızlık hayvan alımında özel kredileri mevcuttur. bu krediler sayesinden uygun bir sermaye oluşturabilirsiniz. 

Özellikle arap ve ingiliz atları çok ünlü olarak bilinmesine rağmen kişisel tavsiyem kazak atlarına yönelinmesidir. Bu atlar hem daha güçlü hemde fiyat olarak daha uygun olabilir. Bilinen bazı damızlık atlar Gülerce ekürisi, Sri pekan, Saragül ekürisidir. 


ATLARDA BESLEME
Gebelik
Gebeliğin son 90 günü yapılacak besleme çok önemlidir. Bu aşamada kaba yem miktarı azaltılıp (ot, saman vs.); kesif yem miktarı (yulaf, mısır, küspe vs.) arttırılmalıdır.
Enerji İhtiyacı
9. ay: Yaşama payı enerji ihtiyacı x 1.11
10. ay: Yaşama payı enerji ihtiyacı x 1.13
11. ay: Yaşama payı enerji ihtiyacı x 1.20
*Yaşama payı enerji ihtiyacı: Hayvanın hayatını sürdürebilmesi için gerekli, en düşük düzey enerji ihtiyacı.
Laktasyon: Ortalama 5 ay sürer. İhtiyaç, yaşama payı enerji ihtiyacı+ 792 kCal'dir. Günlük süt verimi 10-20 kg. arası değişir.
*Laktasyon: Hayvanın süt verdiği dönem.
Su ihtiyacı
Normal bir atın günlük su ihtiyacı 19-45 litredir.

ATLARDA BAKIM
Taylarda büyüme ikiye ayrılır:
a-Doğum öncesi
b-Doğum sonrası
Doğum öncesi büyüme:
Anasal çevre de denir. Tayların doğum ağırlığına etki eden genetik ve çevresel faktörler şunlardır:
1- Atın ırkı
2- Kısrağın (ananın) beden yapısı
3- Aygırın (babanın) beden yapısı
4- Tayın cinsiyeti
5- Kısrağın yaşı
6- Gebelik süresi
7- Kısrağın beslenmesi
Doğum sonrası büyüme:
Tay: Doğumdan 3 yaş sonuna kadar atlara denir.
Taylık dönemi 3'e ayrılır:
1- Süt tayı
2- Bir yaşlı tay
3- İki yaşlı
4- Üç yaşlı
SÜT TAYI
Tay, doğumdan sonra ilk 24 saat ağırlığının 1/10'u kadar ağız sütü içer.
*Ağız sütü: Doğumdan sonra memeden akan, bağışıklık maddelerince çok zengin ve yavrunun yaşaması için çok önemli süt (bu süt doğumdan itibaren 3 gün boyunca salgılanır. İçerisindeki bağışıklık maddeleri gitgide azalır.)
Tayın ilk dönemki bakımında en önemli konular (eğer başka kaynaktan süt verme mecburiyeti varsa) sütün vücut sıcaklığında olması ve tayın yalnız bırakılmamasıdır.(Anası ölmüş taylarda önemli)
Taylar 12 aylıkken ergin yaş ağırlığının %75 'ine ve ergin yaş sırt (cidago) yüksekliğinin %90 'ına ulaşırlar. Bu sebeple iyi beslenmelidirler. 4 'üncü haftadan sonra ananın sütü yetmemeye başlar. Bu aşamada tay büyütme yemleri verilmelidir.
Yulaf tek başına verildiğinde kavuzlu olduğu için midede topaklaşmaz. Süt döneminde taylar için yulaf tek başına önerilmez. İçeriğinde protein ve mineral madde eksiktir. 2 aydan fazla yonca verilirse böbrek taşı yapabilir. Ayrıca yonca atların %2-3 'ünde alerji yapar.

ATLARDA ÜREME
Gebelik süresi: 11 ay
Kızgınlık dönemi: İlkbahar
*Kızgınlık: Dişi memelilerin yumurta ürettikleri, çiftleştirildiklerinde gebe kalmaya müsait oldukları dönem.
Kızgınlık süresi uzunluğu: 2 - 2,5 gün
İki kızgınlık arası süre: 15 - 17 gün
Östrüs döngüsü süresi (1. östrüsun başından, 2. östrüsun başına): 29 gün
Östrüs döngüsü: Dişi memeli hayvanın, fertil (döllenebilir) yumurta ürettiği fizyolojik durum.
Kısrakta östrüs belirtileri:
1- Hayvan sık sık idrar çıkarır.
2- Sükunetini kaybeder. Sebepsiz kişner.
3- Çalışan kısraklar çabuk yorulur.
4- Dış etkilere duyarlıdır. Dokunulduğu zaman gıdıklanır.
5- Vajina ağzını açıp kapatır.
6- Diğer kısraklara sokulur. Onlara ilgi gösterir.
7- Aygır yaklaştığı zaman kuyruğunu kaldırır.
8- Vajinadan mukoz bir sıvı akar.
9- Vajina ağzı şişmiş, kızarmış, gevşek bir yapıdadır.

YÜRÜYÜŞ ve KOŞMA ŞEKİLLERİ
Atlarda yürüyüş ve koşma şekillerini bilmenin yararları:
1- İdman pisti zemininin dikkate alınmasını
2- İdman süresinin dengeli şekilde tespit edilmesini
3- Ayak hastalıklarının iyileşme süresinin kısa sürmesini
4- Ayak hastalıklarının tekrar ortaya çıkmamasını sağlar.

Atlarda yürüyüş ve koşma şekilleri şunlardır:
1- Ağır adi yürüyüş: Önce arka ayak, ardından öndeki çaprazı; diğer arka ayak ve öndeki çaprazı atılır. Üç ayak hep yere basar.
2- Süratli adi yürüyüş: Ağır adi yürüyüşün süratlisidir.
3- Tırıs koşma: Bacakların hareket sırası çaprazdır. İki ayak hep yerde kalır.
4- Dörtnal koşma: Hep aynı art ayak ilk basar. İlk basma sesinden sonra üç hızlı basma sesi duyulur.
5- Rahvan koşma: Daha çok eşeklerde görülür. Hızlı yürüyüştür. Ayaklar çapraz değil art-arda atılır. İki ayak sürekli yerdedir. Biniciyi yormaz. Spor sayılmaz.
Yürüyüş Kusurları:
1- Topuk çalma:
Atın yürürken ileri attığı ayağı ile yere basan bacağına vurmasına denir.
Topuk çalma nedenleri: Bacak kusurları, tırnak kusurları, yanlış tırnak kesimi, yanlış nallama, atın zayıf - yorgun olması, binicinin hatalı oturması, hatalı dizgin kullanılması.
2- Yetiştirme: Arka ayak nalının ön kısmı ile ön bacağa vurmaktır.
3- Sürçme: Atın ayağını yere sürtmesidir.
ATLARDA YAŞ TAYİNİ
Atlarda yaş tayini dişlerden yapılır. Alt kesicilere bakmak daha iyidir.
            Islah çalışmaları geçmişten günümüze aynı titizlikle sürdürülmektedir. Her yıl tüm damızlık materyal ve doğan tayları Uzman teknik heyet tarafından tek tek görülerek ırk özellikleri, kan hattı, genetik kusurlar, beden yapısı, koşu performansı gibi fenotipik ve genotipik karakterler yönüyle değerlendirilmek suretiyle sıfat tevzii programı düzenlenmekte ve hangi kısrağa hangi aygırın verileceği belirlenmektedir. Damızlık ayrılacak taylar da belirtilen karakterler dikkate alınarak yine uzman teknik heyet tarafından seçilmekte, kadro fazlası olarak belirlenen taylar satışa sunulmaktadır.
Kadro fazlası tayların çoğunluğu Mayıs-Temmuz aylarında işletme merkezlerinde bir veya iki yaşlı olarak satılırken, seçilen elit taylar Ekim-Kasım aylarında İstanbul Veli Efendi Hipodromunda iki buçuk yaşlı olarak yarış sektörünün hizmetine sunulmaktadır.             
İşletmelerde yetiştirilip 1985 ve sonrası koşan tayların tüm yarış sonuçları ile 2000 yılında veri tabanı oluşturulmuş ve damızlık seçimi ile sıfat tevzi işlemlerinde koşu performanslarının değerlendirilmesi yönüyle bilgisayardan faydalanılmaktadır.
İkibin yılından itibaren kızgınlık, gebelik kontrolü ve tohumlama işlerinde  Ultrasonografiden faydalanılarak gebelik ve döl veriminde % 85-90 düzeyinde sonuçlar alınmaktadır.
At Yetiştiriciliği ve ıslahı konusunda yetişmiş eleman ihtiyacının temini için Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile 2000 yılı sonu-2001 başında 6 hafta süreli bir eğitim programı düzenlenmiştir. Programın iki haftalık bölümü Karacabey İşletmemizde uygulamalı olarak yapılmıştır. Her yönüyle ilk olan bu eğitim için seçilmiş genç veteriner hekimler program sonunda işletmelerimizde at yetiştiriciliği şubelerini rahatlıkla yürütebilecek düzeye gelmişlerdir. Bu programı destekleyecek şekilde spesifik konularda düzenlenen eğitim seminerleri ile bu elemanların bilgi birikim ve düzeyleri artırılmaya devam edilmektedir.
Ülkemizde hipodromlarda start alan atların yarısını ingiliz atları, diğer yarısını da Safkan Arap Atları teşkil etmektedir. At sayısı itibarıyla son yirmi yıllık süreçte ingiliz atı fazla olmasına karşılık son yıllardaki yoğun ilgi ile eşitlenme noktasına yaklaşılmaktadır. Ancak 2003 yılı yarış programında getirilen yeni düzenleme ile Safkan Arap Atı yarışlarının temel özelliklerinden olan A, B ve C grublarının kaldırılmasının,  koşan Arap atı varlığını olumsuz etkileyeceği ve azaltacağı beklenilmektedir.
İngiliz atı yetiştiriciliği tamamen özel sektör tarafından yapılmaktadır. Bu yetiştirmenin kaynağını ithal tay ve damızlık kısraklar teşkil etmektedir ve sürekli damızlık yenilenmesini gerektirmektedir. Yetiştirmede Özel haralar yanında Bakanlık kaynakları ile yatırımları temin edilen, yarış gelirlerinden ve TJK kaynaklarından desteklenen İzmit ve Karacabey Pansiyon Haraları ile aşım istasyonları önemli yer tutmaktadır.. Her yıl Bakanlık tarafından Dünyanın en iyi aygırları astronomik bedeller ödenerek ithal edilmekte ve İngiliz atı yetiştiricisinin hizmetine sunulmaktadır.
Safkan arap atı ıslah çalışmaları, bu mirası yaşatan ve Arap atı yetiştiriciliğinin temelini oluşturan haraları bünyesinde bulunduran TİGEM tarafından sürdürülmektedir. Bu temel yapı, yetiştirmenin çekirdeği ve ıslah çalışmalarının titizlikle sürdürüldüğü merkez durumundadır. Bu merkezlerde yetiştirilen ve damızlık ihtiyacı (doğan tay sayısının % 5 kadar) dışındaki erkek ve dişi taylar sektörün hizmetine sunulmaktadır. Hali hazırda safkan arap atı yetiştiriciliğinde damızlık olarak kullanılan kısrakların 1/3′ü  TİGEM işletmelerinde, 2/3 ü ise özel yetiştiriciler elinde bulunmaktadır. Buna karşılık yarış sahasına katılan genç safkan arap koşu atlarının ancak yarısı özel yetiştirmelere aittir. Bunun nedeni ise özel yetiştirmelerde gebelik ve dölveriminin düşük olmasına karşılık TİGEM  işletmelerinde yüksek orandaki dölverimidir. Bakanlık kaynaklarıyla yapılan TJK Mahmudiye ve Urfa Safkan Arap Atı Pansiyon haraları ve aşım istasyonlarının devreye girmesiyle veteriner hekim kontrolünde yapılan tahumlamalarla özel yetiştirmelerdeki döl verimi de artış gösterecektir.
Diğer yandan ise safkan arap atlarının koşu ikramiyelerinin  %70′ den fazlasını TİGEM yetiştirmesi atlar kazanmakta, buna paralel olarak da koşu kazancı beklentisi yüksek olan TİGEM yetiştirmesi taylar yüksek fiyatlarla alıcı bulmaktadır. Bununla birlikte TİGEM yetiştirmesi tayların yetiştirme ve ıslah çalışmalarında farklı genotipik ve fenotipik özellikleri taşımaları nedeniyle aynı yaş grubunda satış fiyatlarında 20-30 misli farklılık bulunmaktadır. Bunun nedeni ise aralıksız sürdürülen ıslah çalışmaları kapsamında yapılan sıfat tevzilerinde o gün için yüksek değerle satılacak tay beklentisinden çok Türk Safkan Arap Atını oluşturan genetik yapıların muhafaza ve geliştirilmesine öncelik verilmesidir. Yüksek performanslı taylar ise bu geniş kapsamlı ve uzun vadeli projeksiyonların doğal sonucu olmaktadır.
TJK pansiyon haralarının devreye girmiş olmasına rağmen özel safkan arap atı yetiştiriciliğinde ne yazıktır ki henüz Türk Safkan Arap atının ıslah ve yetiştirmesindeki kriterler uygulanamamaktadır. Familya esaslı olan bu çalışmalar özel yetiştirmede dikkate alınmamakta ve sadece doğacak tayın koşu performansı beklentisine göre aygır tercihi yapılmaktadır. Bu tercihlerde çoğu zaman olmaması gereken düzeyde kan yakınlığı olan birleştirmeler yapılmakta, ıslah çalışmalarına katkı ötesinde  çok kıymetli damızlıklar zayii edilmektedir. Her ne kadar ciddi yatırımlarla önemli destek ve imkanlar sağlanmış olsa da hali hazır yapısı ve yaygın anlayış ile özel yetiştirmeler ve pansiyoner haralar ıslah ve geliştirme bir yana Türk Safkan Arap Atının genotipik ve fenotipik yapısını muhafaza edecek bir yapıya kavuşamamışlardır. Yakın gelecekte de böyle bir eğilim görülmemektedir. Aksine günü birlik ve kısa vadeli menfaatler nedeniyle bu kımetli hazinenin kısa sürede dejenere edilmesi sonucunu getirecek eğilimler etkili görülmektedir. Dünyaya açılma ve tanınma amacıyla sağlanan Dünya Arap Atı Yetiştiricileri Birliği (WAHO) üyeliği dahi fayda sağlama yerine bu riski artıracak bir etken olma noktasına getirilmeye çalışılmaktadır. Safkan Arap atlarının ithalinde aranacak şartlara ait şartnamenin yürülükten kaldırılması, Türk Safkan Arap Atı yetiştiriciliğinde temel olan familya sistemi ve isimlendirmede familya isminin kaldırılması gibi uygulamalar bu yönde atılan önemli adımlar olarak görülmektedir.
Esas itibariyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bir taraftan ıslah çalışmalarının sorumluluğunu taşımaktadır. Diğer taraftan ise ülkemizde at yarışları ve müşterek bahis düzenlemede tek yetkili olup yarış otoritesi konumundadır. Bakanlık bu yetkisisini yarış müessesesi olarak belirlediği  TJK’ne devretmektedir. TJK at yarışlarını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen kurallar ve yarış programı çerçevesinde ve yine Bakanlık kontrolünde düzenlemekte ve müşterek bahis oynatmaktadır. Bu kapsamda yürüttüğü hizmetlerin ve yarışlarla ilgili her türlü kazanç ve harcamanın tamamı Bakanlık adınadır. TJK yetkili otorite olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı adına at yarışlarını düzenleyen Bakanlığın sözleşmeli Yarış Müeessesesi’dir. Yetiştirme, yarış ve müşterek bahislerden oluşan atçılık ve yarışcılık sektörünün bir nevi sanayisi konumunda olan yarış ve müşterek bahis konusunda TJK görevlendirilmiştir. Bu görevlendirme zaman içerisinde ve bilhassa Bakanlığın dinamizmini ve sorumluluklarını kaybettiği son yirmi yıllık süreçte sınırlarını aşmış, ilgisi olmamasına rağmen at yetiştirme ve ıslah faaliyetleri de TJK ‘ne kademeli olarak devredilmeye çalışılmıştır. Bu gelişmeler sonucunda özel yetiştirmelere hizmet veren Aygır depoları önce atıl duruma getirilmiş ve sonrasında kapatılmıştır.
Buna karşılık Bakanlık kaynaklarından sağlanan yatırımlarla TJK pansiyon haraları ve aşım istasyonları kurularak Bakanlık at ıslah ve yetiştirme hizmetlerinden çekilmiştir. Bu yapılanma ile özel haralara karşı Bakanlık kaynaklarından sağlanan yatırımları ve yarış gelirlerinden subvanse edilen işletmeciliği ile sadece parası olan, sahibi olduğu atı bile tanımayan yarışcı at sahiplerine hizmet veren pansiyoner haralar tekelci bir yapılaşma olarak hızla gelişme göstermektedir. Her ne kadar önemli imkanlar sağlansa da, yüksek ücretlerle yabancı uzmanlar çalıştırılsa da kollektif olan bu yetiştirmelerde bir çok problem yaşanmakta, hiçbir destek almayan ilkel şartlardaki özel hara ve özel pansiyonlar kadar performans ve verim temin edilememektedir. At yetiştirici dernekleri yetiştirmede sorumlu ve etkin bir konumda olmayıp at sahipleri derneği vasfını muhafaza etmektedirler. Bu dernekler at yetiştiricileri birliği yapısına dönüşmek ve yetiştiriciliği sahiplenmek eğiliminde olmak yerine her şeyi kontrolü altında tutan TJK himayesinde olmayı tercih eder görünmekte, Bakanlığın son yıllardaki temel yaklaşımları da bu eğilimi desteklemektedir.
Yetiştiriciliğin sanayiden ayrı geliştirilmesi yerine sanayisinin kontrolüne verilerek tekelleşme eğilimi güçlendirilmektedir. Bu durum özel yetiştirmede tekelleşmeyi her geçen gün arttırmakta, yarışcı, yetiştirici ve aynı zamanda ithalatçı olan kişileri yetiştirdiği veya ithal ettiği iyi atı kendisi koşturmakta, işe yaramayanı ise başkalarına satmaktadır. Sattığı atlarla kendi atları birlikte koşmakta, ikramiyeleri de doğal olarak kendileri kazanmaktadır. Bunun sonucu bir süre sonra yetiştirdiği performansı düşük taylara alıcı bulamamaktadırlar. Oluşturulan bu tekelleşme ve sonucunu gizlemek için ise yüksek fiyata tay satan TİGEM hedef gösterilmektedir. Yapılan yanlışları ve sağlanan haksız rantları gizlemek için kabahati devletin at yetiştirmesinin yanlışlığında bulmaktadırlar. Aynı kişi ve kuruluşlar oluşturdukları tekeli gizlemek için koşu atı damızlık kısraklarının ancak %10 kadarını elinde bulunduran, at ıslah ve yatırımlarında TJK ve Pansiyoner haralar aksine Bakanlık kaynaklarından çok az destek alan TİGEM’i devlet tekeli olarak tanımlayabilmektedirler. Eğer ki TİGEM de yetiştirdiği atları yarış sahasında kendi adına koşturursa o zaman gerçekten tekel olabilir ve başkalarının at koşturabilme imkanı kalmaz. At koşturmadan, yetiştirilen tüm tayları açık ihaleler ile satılan bir yapıda, yarış sektöründe tekel olmak mümkün değildir.  
Yetiştirdiği tüm erkek ve dişi tayları sektörün hizmetine sunan TİGEM  Türk Safkan Arap Atının ıslah çalışmalarını her şeye rağmen artan titizlikle sürdürmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde ata yadigarı hazine kaybedilmiş olacaktır. Özel yetiştiricilerin, TİGEM ‘in de içinde yer alacağı yetiştirici birliği şeklinde örgütlenmesi ve ıslah faaliyetlerini sürdürebileceği yapı ve sistemi oluşturuncaya kadar  yapının muhafaza edilmesi gerekli görülmektedir.    
02.12.2002
Dr.Mustafa ALTUNTAŞ
Uzman Veteriner Hekim

28 Ocak 2015 Çarşamba

BioDizel Üretimi

BioDizel Üretimi
Hepimiz tarafından çok iyi bilenen atık yağlardan üretilen bir yakıt türüdür. Hem çok daha temiz hem de verimi yüksek bir yakıt türüdür. bu yakıt türünü su deposuna benzer bir makine ile üretebilir. çok rahatlıkla karlar elde edebilrisiniz.



Biyodizel Üretimi :
Piyasada 2.500TL den başlayan fiyatlara satılan otomatik biyodizel üretim makinaları mevcuttur. Anlatımımız evde yada garajda kendisi üretim yapmak isteyen kullanıcılar içindir.
1. Atık bitkisel yağ bulun. Yağı önce süzme yoğurt çuvalları ile sonra bir hava filtresi ile süzün. Yağdaki suyun buharlaşması için bir müddet kaynatmayı deneyebilirsiniz.
2. Süzülmüş yağ hacminin %20 si hacimde %99,5 saflıkta metanol ile 1 lt yağ için 4 gr NaOH (kostiksoda - sodyumhidroksit) ı karıştırın. NaOH ın iyice erimesini sağlayın. NaOH yerine POH yada KOH ta kullanabilirsiniz ancak deneyler NaOH ın daha başarılı olduğunu göstermektedir.
3. Süzülmüş yağı 55-60 dereceye kadar ısıtın. Isınmış yağa NaOH+Metanol çözeltisini ilave edin. 55-60 Derecede en az bir saat karıştırın. Metanol suyu absorbe ettiği için yağda su kalmaması önemlidir. Karıştırmada metal kullanmamaya özen gösterin.
4. Karışımı 1 saat karıştırdıktan sonra en az 12 saat dinlenmeye bırakın. 12 saat sonunda altta gliserin ve üstte biyodizel birikecektir. Gliserini almadan mümkünse vakumlayarak biyodizeli çekin.
5. Biyodizeli en az kendi hacmi kadar 50-60 derece sıcaklıkta su ile yıkayın. Yıkarken suyu yağmurlama usulüyle vermelisiniz. Karışımı karıştırabilirsiniz. Su- Yakıt karışımını en az 2 saat, mümkünse 6 saat dinlendirin. Yakıt üste çıkacaktır. Yıkanmış Biyodizeli süzün.
6. Süzdüğünüz dizel yakıtı bir pH metre yada pH kağıdı ile pH ını ölçün. Bir miktar asetik asit ilavesi ile pHı nötr hale getirin. Asetik asit ilavesinde çok hassas davranın. Damla damla ilave edin ,pH ı ciddi etkileyecektir.
Biyodizeliniz hayırlı olsun.
Kolay gelsin.

Ördek yetiştiriciliği




                                              Ördek Yetiştiriciliği


Ördek yetiştiriciliği oldukça popülerdir ve kesinlikle karlı bir iştir. Dünyanın her yerinde ördekler vardır. Evcil ördek ırklarından sayısız et ve yumurta alınır. Evcil ördeklerin hepsi yabani kuşlardan gelir. Bu yabani kuşlar bütün dünyayı dolaşırlar ve evcilleştirilebilenler gıda olarak kullanılır. Ördeklerin suda yaşayan canlılar olduğunu muhtemelen biliyorsunuzdur. Bazı insanlar ördeklerin su olmadan yaşayamayacağını düşünür. Bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Su olmayan bir ortamda da binlerce ördek yetiştirebilirsiniz. Tavukları veya diğer kümes kuşlarını da aynı şekilde yetiştirebilirsiniz. Ancak unutmayın ki su olmayan ortamlarda yetiştirilen ördekler döllenmemiş yumurta bırakır. Yani yumurtalardan ördek yavrusu çıkmaz. Ördeklerden yumurta almak istiyorsanız erkek ördeklerin ve suyun olması gerekir. Susuz ortamda kolayca ördek yetiştirebilirsiniz ancak çoğalma veya çiftleşme için suyun olması şarttır.

Ördek yetiştiriciliğinin avantajları

Ördek yetiştiriciliğine başlamanın sayısız avantajı vardır. Et ve yumurta üretiminde tavuklardan sonra gelirler. Ördekleri hem ticari amaçlı hem de küçük ölçekli et veya yumurta üretimi için yetiştirebilirsiniz. Hatta evinizin arka bahçesinde diğer kuşlar veya hayvanlarla birlikte bile yetiştirebilirsiniz. Ördek yetiştiriciliğinin avantajlarından bazılarını öğrenmek istiyorsanız lütfen okumaya devam edin.
Ördekler pahalı olmayan, basit ve gösterişsiz yerlerde kalabilir. Ördek yetiştiriciliğini ticari olarak yapacaksanız barınak maliyetleriniz oldukça düşük olacaktır.
Ördekler cesur kuşlardır ve fazla bakım gerektirmezler. Her türlü çevresel şarta kolaylıkla adapte olabilirler.
Yumurtalarını gece veya gündüz bırakırlar. Yani her sabah taze yumurta toplayabilirsiniz. Ve günün geri kalan kısmında diğer işlerinizi halledebilirsiniz çünkü ördeklerin bakımı için fazla zaman ayırmanıza gerek yoktur.
Ördek yetiştiriciliği için büyük bir alana ihtiyaç yoktur. Ördeklerin kuluçka dönemi kısa sürer ve ördek yavruları hızlı büyür. Ördek yavrularının hızlı bir şekilde büyümeleri istiyorsanız 5 gün ve 7 gün arası suni sıcaklık verebilirsiniz. Soğuk aylarda bu süre biraz uzayacaktır.
Ördekler yaygın kuş hastalıklarına karşı oldukça dirençlidir.
Ördekleri farklı yemlerle besleyebilirsiniz. Ördek yemlerinde buğday, mısır, pirinç, meyveler ve diğer düşük maliyetli ve kolay bulanabilen gıdalar bulunur. Aynı zamanda doğal eğilimli olan su bitkileri, yosun, yeşil bakliyat, mantar, solucanlar, sümüklü böcek, kurtçuk ve çeşitli böcekleri de tüketen ördekler yem maliyetlerinizin doğrudan düşmesine yardımcı olur.
Ördekleri bahçenizdeki elma kurtlarından veya bazı zararlı böcek türlerinden kurtulmak için de kullanabilirsiniz.
Ördeklerin ölüm oranı düşüktür ve genellikle tavuklara göre daha uzun yaşarlar. Ancak yumurta üretiminde ördeklerin yumurtlama süresi tavuklara göre daha uzundur.
Ördek eti ve yumurtasına hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda oldukça talep vardır. Ticari amaçlı işletilen ördek çiftlikleri iyi kazanç elde eder. Ancak ördek yetiştiriciliğinden yüksek karlar sağlayan başarılı çiftçiler de vardır.
Ördek yetiştiriciliği işi istikrarlıdır. Eğitimli genç işsizler bu işi yapabilir ve kendi istihdam kaynaklarını yaratabilir.

Ördeklerin kendine has özellikleri

Ördeklerin vücutları tamamen yağlı tüyle kaplıdır. Bu nedenle su doğrudan vücutlarına girmez. Ördeklerin derilerinin altındaki deri tabakası ıslanmalarını engeller. İşte bu nedenle saatlerce suyun içinde dursalar bile vücutları kuru kalır. Ördeklerin bir diğer dikkat çeken özelliği de ayaklarıdır. Ayaklarında üç parmak vardır ve derileri incedir. Bu özellik sayesinde ayaklarını kürek gibi kullanırlar. Parmaklarının sonunda tırnakları vardır. Ördeklerin bazı türleri bu tırnakları kendilerini savunmak için kullanır. Ördeklerin gagası genellikle kırmızı veya turuncu olur ve oldukça kuvvetlidir. Gagaları sayesinde yosun, böcek, balık yumurtası ve sert salyangozları yerler. Gagalarıyla yakaladıkları her şeyi mideye indirirler. Tavuklar günün her saati yumurtlarken ördekler sabahları veya geceleri yumurtlar. Bu nedenle ördeklerin sabah dokuzdan önce barınaklarından çıkmalarına izin vermeyin. Ördekleri yakından gözlemlerseniz ne kadar akıllı ve ilginç hayvanlar olduklarını fark edersiniz.

Ördek yemi

Ördekler genellikle her türlü yemi yer. Ördeklerinizi tavuklar gibi besleyebilirsiniz. Ancak ördek yemine bazı katkı maddeleri eklemeniz gerekir. Bazı ördekler tavuklardan daha fazla yumurtladığı için yem konusunda dikkatli olmanız gerekir. Yemlerine gerekli besin maddelerini ekleyin. Küçük ölçekli veya evcil ördek çiftliklerindeki ördekler kepek, mutfak atığı ve salyangozlarla beslenebilir. Unutmayın ki ördekler çok yemek yer. Bu nedenle düzenli yumurta ve et üretimi için ördeklerinizi iyi dengelenmiş gıdalarla beslemeniz gerekir.

Ördek eti ve yumurtası pazarı

Ördek ürünlerini ( et ve yumurta ) pazarlamak oldukça kolaydır. Dünyadaki herkes ördek etini ve yumurtasını sever. Bazı yerlerde ördek eti ve yumurtası tavuk eti ve yumurtasına göre daha çok sevilir. Ördek yumurtaları tavuk yumurtalarına göre daha büyüktür. Bazı yerlerde ördek yumurtası ete göre daha popülerdir. Bununla birlikte ördek yumurtası ve etinin pazarlamasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yoktur.

Ördek ırkları

Dünyanın farklı noktalarında yaşayan çeşitli birçok ördek türü vardır. Ancak her ırk ticari ördek yetiştiriciliği için uygun değildir. Bazı ırklar yumurta üretimi için uygundur ve bazıları da ticari et üretimi için uygundur. Ördeklerin üretim türüne bağlı olarak genellikle üçe ayrılır.
  • Eti için yetiştirilen ördek ırkları
  • Yumurtası için yetiştirilen ördek ırkları
  • Hem et hem de yumurta için yetiştirilen ördek ırkları
Etlik ördek ırkları: Et üretimi için yetiştirilebilecek sayısız ördek ırkı vardır. Pekin, Ayleshbari, Moskof, Ruel Kagua ve İsveç ördeği et üretiminde kullanılan en popüler ördeklerdir. Erkek ördeklerin ağırlığı yaklaşık olarak 5 kiloyken dişi ördeklerin ağırlığı da yaklaşık 4 kilodur.
Yumurtalık ördek ırkları: Indian Runner, en popüler yumurtalık ördek ırkıdır ve yumurta üretim kapasitesiyle bilinir. Indian Runner’ın üç türü vardır. Beyaz ve küllü Indian Runners en fazla yumurtlayandır. Khaki Campbell türü de yüksek yumurta üretimi için popüler olanlar arasındadır.
Hem etlik hem yumurtalık ördek ırkları: Khaki Campbell ördekleri hem et hem yumurta üretimi için oldukça uygundur. Indian Runner ve Ruel Kagua melezlemesidir. Indian Runners yumurta üretimiyle meşhurdur ve aynı zamanda et üretimi içinde sıklıkla yetiştirilir.

Barınma

Ördek yetiştirmenin en iyi avantajlarından biri barınmalarının kolay olmasıdır. Ördek evi yapmak oldukça basittir. Ördekleri alçak, yüksek, kuru, ıslak ve diğer her türlü yerde barındırabilirsiniz. Ördekler ıslak ve sulu yerlerde yaşamayı sever. Büyük bir meyve sepeti, tahta veya yağ bidonu kullanarak ördekleriniz için uygun bir yer yapabilirsiniz. Giriş ve çıkış için mutlaka bir kapı yapın. Kapının yeterli yükseklikte olmasına dikkat edin çünkü ördekler içeri girdikten sonra kafalarını uzatırlar. Barınma yerinin iyi havalandırılması gerekir ve temiz hava akışının sağlanması gerekir. Ördeklerin güvenliğini düşünmek zorundasınız. Ördeklerinizi yırtıcı ve zararlı bütün hayvan veya böcek türlerinden özellikle de tilki ve köpeklerden korumalısınız. Ördekleri tavuklar gibi beton bir zeminde tutacaksanız ferin bir kumluk yapmanız gerekir. Ördekler bu sistemde zeminin üstüne yumurtlar.

Üreme

Ördeklerin üremesi için suya ihtiyaç vardır. Ördekler su olmadan çiftleşmez. Bir erkek ördek 10 dişi ördeğin üremesi için yeterlidir. Yavru ördekler çabuk geliştiği için kısa zamanda yumurtlamaya başlar. Her yumurta 50-60 gram ağırlığındadır. Doğum sonrası ve ilk hafta süresince yavru ördekleri sudan uzak tutun. Suyu girdikleri takdirde üşüyebilirler. Kuluçka süresi yaklaşık 28-29 gündür. Kuluçka döneminde yumurtalara ara sıra ( haftada iki veya üç kere ) su serpin. Kuluçka için hem elektronik hem de dizel kuluçka makinelerinden kullanabilirsiniz. Ancak çiftçilerin çoğu dişi ördekleri tercih eder.

Yumurtaların saklanması

Yumurtaları düzgün bir şekilde saklamanız gerekir. Yumurtaların depolanması için buzdolabı kullanabilirsiniz. Yumurtalar için kireç suyu ve aynı zamanda aktinyum kullanabilirsiniz.

Cinsiyetin belirlenmesi

Yeni doğmuş ördek yavrularının cinsiyetini belirlemek zor değildir. Yavru ördeğin kuyruğunu kaldırın ve poposuna baskı yapın. Diken gibi görünen bir penis görürseniz erkektir. Görmezseniz kesinlikle dişidir. Erkek ördekleri belirlemenin en kolay yolu kuyruk tüylerine bakmaktır. Erkek ördeklerin kuyruk tüyleri buklelidir.

Pazarlamayle ilgili ipuçları

Ördek yumurtalarınızı pazarlamaya başlamadan önce yumurta kabuklarını güzelce temizlemelisiniz. Yumurtaları suyla yıkamayın. Yumurtaları bıçak, havlu veya bulaşık beziyle temizleyebilirsiniz. Yumurtaları bir yerden bir yere götürmek için yumurta sepetleri veya kutuları kullanın. En az 30 yumurtanın sığacağı kartonlardan alın. Ayrıca bambu sepetler, ahşap sepetler ve başka malzemelerde kullanabilirsiniz. Yumurtaları taşımak için kutu kullanacaksanız kutuların altına saman veya pirinç kepeği koyun.
Ördek yetiştiriciliğinden kazanç elde etmek istiyorsanız ördek bakımı, yem yönetimi, barınma, kuluçka ve pazarlamaya özen göstermeniz gerekir. Bütün süreci doğru yönettiğiniz takdirde iyi kazanç elde edebilirsiniz.

Çinçila Yetiştiriciliği

Çinçila Yetiştiriciliği

Bu hayvan bir tavşan türü olup kürkü çok değerlidir. Bu nedenlede üretimi çok karlı ve çok az seviyede masraflıdır.

Bu hayvanları evcinizn bir bölümünde veya özel bahçe kümes gibi alanlarda da yetiştirebilirsiniz. Yaklaşık bir yaşından sonra olgunlaşan hayvanların kürkleri artık satışa uygun hale gelir.  Aşağıda daha ney olarak özellikleri anlatılacak olan bu hayvanların yetiştirlmesinden kısaca bahsetmek istiyorum. 

Bu hayvanlar bir tür tavşan oldukları için yavrulama süreleri hem çok kısa hem de çok fazla sayıda yavru yapabilirler. Bu durumda doğrudan sizin karınızı arttıracak bir etkendir. Evinizin bir odasını veya boş bir arazinizi bu hayvanlar için ayırırsanız, bu alana tavuk kümesine benzer küçün odacıklar veya benim de kişisel tavsiyem olan küçük yastıkcıklar ile bu hayvanlar için üretim alanı oluşturmanız mümkündür. 

Bu hayvanları internet üzerinden satın alıp yine internet üzerinden 100 euro ile 500 euro arasında bir fiyata satabilrisiniz. Tabiki bunu değiştiren en büyük etken hayvan boyutu ve tüylerinin yapısıdır. Yine kişisel tavsiyem ve eğer de imkanınız varsa bu hayvanları sürekli belli bir soğuklukta tutmanızdır. Bu şekilde tüyleri hem daha gür hem de daha sağlıklı olması sağlanır. Ayrıca daha temiz bir üretim yapmanızıda sağlar. 

Cincila satışı ve merak ettiğiniz herşey için CAN-SAY firmasıyla görüşebilirsiniz. Ayrıca internetten yine bu tür firmalar bulmanız mümkündür.


Çinçilla kürk hayvanı yün tavşanı ailesine mensup küçük ve çok sevimli bir hayvandır. Ayrıca dünyadaki diğer kürk hayvanlarına göre üretimi en kolay ve ucuz olanıdır. Görünüş olarak sincaba benzemekle birlikte, vücudu daha yuvarlak, kuyruğu daha kısa ve az tüylüdür. Yetişkin bir Çinçillanın ağırlığı 400-600 gr. Civarında olup, boyu 25-30cm arasındadır.  Yapı itibariyle gece hareketli olan bu hayvanlar gündüzleri genellikle uyurlar.
Çinçila Yemlenme Ve Beslenmelerı
Çinçila, ticari yetiştiricilikte özel olarak hazırlanan pelet yemlerle beslenirler. Şinşillalara verilecek günlük pelet yem miktarı yaklaşık 20-39 gr (1-2 yemek kaşığı) kadardır. Pelet yemin yanı sıra şinşillalara keten tohumu, ayçiçeği tohumu, taze yeşil yemler, kuru otlar, havuç, pancar ve bazı meyveler de verilebilir. Ancak lahana, kıvırcık ve marul gibi gaz yapıcı bazı sebzeler hayvanda gaz oluşturmaları nedeniyle ani ölümlere neden olabilirler. Verilen yemlerde değişiklik yapılacak ise, yeni verilecek yem aniden verilmemeli alıştırılarak verilmelidir. Şinşillalar yemlerini genellikle akşam üzeri veya gece yerler. Bu nedenle yemler, her gün aynı saatte verilmeli ve hayvanın günlük ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Başka bir yemleme şekli ise gündüzleri serbest olarak şinşillanın önünde kuru ot bulundurmak, geceleri ise 20 gram kadar fabrika yemi vermektir. Araştırmalar, şinşilla rasyonlarında pelet yemlere göre kuru ot, tahıl ve taze yeşil yemlerin kullanılmasının daha ekonomik olabileceğini göstermiştir. Kış aylarında şinşillalara kuru ot, tahıl, havuç, ağaçların ince kabuk, dal ve sürgünleri ile birlikte tuz ve mineraller verilmelidir. Mayısta yem karmasına yeşil yem de ilave edilir. Verilen yem karışımının % 20 selüloz içermesi kabızlığı önlemektedir. Yine tüy dökülmesini önlemek amacıyla, şinşilla başına günlük, minimum 0.1-0.4 miligram B 1 vitamini verilmelidir. Şinşilla yetiştiriciliğinde doğan yavruların beslenmeleri de son derece önemlidir. Anne sütü yetersiz veya anne doğurma esnasında ölmüş ise, yavruya bire bir oranında sulandırılmış süt tozu bir damlalık yardımıyla ilk günler 2 şer saat aralıklarla verilmelidir. Hayvanların önünde içebildiği kadar temiz su sürekli olarak bulundurulmalıdır. Aşağıdaki çizelgede yaz ve kış aylarında ve yavru emzirme döneminde şinşillalara günlük olarak verilecek yem çeşitleri ve miktarları verilmiştir.

Çinçila günlük yem tüketimi

Yemler
Kış
Yaz
Yavru emzirme dönemi
Kuru ot
16.0 gram
14.0 gram
34.5 gram
Çayır otu
-
25.0 gram
-
Tahıl
8.7 gram
8.9 gram
15.1 gram
Havuç
7.7 gram
5.8 gram
7.6 gram
Sindirilebilir protein
1.6 gram
2.2 gram
3.7 gram

Sağlık Koruma Ve Hastalıklar
Çinçilalar hastalıklara karşı dirençli hayvanlardır. Bununla beraber, yem, temizlik ve barınak koşullarının yeterli olmaması, önemli sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir. Şinşillarda postu oluşturan tüyler son derece sık olduklarından vücutlarında genellikle parazit barındırmazlar. Hastalık belirtileri genel olarak yem tüketiminde azalma, gözlerde sulanma, dışkı atımında azalma şeklinde görülür. Şinşillalarda genel olarak solunum yolu, mide ve bağırsak, orta kulak iltihabı, meme ve üreme organlarına ilişkin hastalıklar görülmektedir.
 Diğer Bilgiler

Çinçilla kürk hayvanı yün tavşanı ailesine mensup küçük ve çok sevimli bir hayvandır. Ayrıca dünyadaki diğer kürk hayvanlarına göre üretimi en kolay ve ucuz olanıdır. Görünüş olarak sincaba benzemekle birlikte, vücudu daha yuvarlak, kuyruğu daha kısa ve az tüylüdür. Yetişkin bir Çinçillanın ağırlığı 400-600 gr. Civarındadır. Yapı itibariyle gece hareketli olan bu hayvanlar gündüzleri genellikle uyurlar. Ön bacakları beş parmaklı ve çok kısa, arka bacakları uzun ve kuvvetlidir. Çinçilla bir fırçaya benzeyen kuyruğunu dengede kalmak için kullanır.Güney Amerika'daki And Dağları Çinçilyanın anavatanıdır. Doğal ortamında ağaç kovukları ve mağaralarda yaşayan bu hayvanların temel besin kaynağı da yabani bitki tohumları ve ağaç kabuklarıdır. Çinçilla üretimine ilk önceleri yeraltına yapılan düzeneklerde başlanmıştır. Daha sonraları kafes sistemi geliştirilerek, 1960'lı yıllara kadar bir erkeğe iki dişi olarak üretim devam etmiştir. Bir erkeğe iki dişi uygulamasının ekonomik olmadığı kanısı yaygınlaşınca, bir erkeğe dört dişi verilerek aile sistemi geliştirilmiştir. Bugün modern üretim çiftliklerindeki uygulamalar dört dişi ve bir erkek olmak üzere poligami bir şekildedir. İdeal kafes sistemine göre bir erkek hayvana dört dişi hayvan verilir ve erkek bir geçit aracılığıyla dişi hayvanlara ulaşır. Dişi hayvanların kendi bölmesinden ayrılıp başka bölmeye geçmesini boyunlarına takılan plastik bir halka engeller. Erkek hayvanın boynunda plastik halka olmadığı için istediği dişinin yanına girip çıkabilir. Erkek ve dişi yavrular en erken 5 aylık olunca çiftleştirilebilir. Fakat 8 aylık olmadan önce çiftleştirilmesi tavsiye edilmez. Ayrıca kardeş olan hayvanların birbirileriyle çiftleştirilmesi de sakıncalıdır. Aynı aileyi oluşturan dört dişi hayvan kardeş olsa bile, erkek hayvan başka bir aileden seçilmelidir. Bunun için üretici isterse en yakınındaki üreticiyle veya firmayla erkek hayvan değişimini yapabilir. Eğer elinde en az beş aile hayvanı varsa, zaten kan bağı problemi de olmayacaktır. Çinçillalar yılda üç defa yavrulama özelliğine sahiptirler. Ancak bu özelliği taşımaları mutlaka yılda üç doğum yapacakları anlamına gelmez. Düzenli bakımda bir yılda iki defa doğum üretici açısından başarı sayılmalıdır. Çünkü doğal süreçte yılın bir bölümü hayvanın dinlenmesi ve tekrar hamile kalması için gereken dönemdir. Her doğumun aynı zamanda anaç için yıpranma anlamına geldiği unutulmamalıdır. Diğer memeli hayvanlarda olduğu gibi, sonbahar ve kış ayları çiftleşme ve gebelik dönemidir. Doğum mevsimi ilkbahar ve yaz aylarıdır. Yılın her döneminde yavru alınabilir ancak yoğunluk ilkbahar ve yaz aylarında olmaktadır. Çinçillanın hamilelik dönemi 112 gündür (16 hafta) ve her doğumda 1-4 arasında yavru verirler. En sık görülen doğum başına 2-3 yavrudur. Bu hayvanların 5-6 yavru vermesi nadir görülür ve doğan yavruların yaşama şansı çok düşüktür. Çok oldukları için anne karnında yeterince gelişemeyen yavrular cılız olarak doğar ve yaşama dirençleri zayıf olduğu için de hepsinin ölme ihtimali yüksek olasılıktır. Dört dişi ve bir erkekten oluşan bir aileden yıl içerisinde alınacak yavru sayısı 15-25 arasında değişir. Eğer muntazam bakım uygulanmaz veya elde olmayan sebeplerden dolayı anaçlarda ölüm meydana gelirse bu sayılara ulaşmak mümkün olmaz. Çinçilla üretiminde 16 hafta olan gebelik dönemi uzun sayılabilir. Buna rağmen doğum yaptıkları gün tekrar hamile kalma özelliğine sahip olmaları bu dezavantajı bir ölçüde telafi etmektedir. Hem yeni doğan yavruları, hem de karnındaki yavruları aynı anda besleyebilen bir bünyeleri vardır. Aslında bu özellik bütün tavşan türleri için geçerlidir. Çinçilla yavruları gözleri açık, tüylü olarak doğar ve hemen hareketlenirler. Yavru hayvanlar 6-8 hafta annesinin yanında kaldıktan sonra ayrı kafeslere alınırlar ve bakımları bağımsız olarak sürer. Kürkün olgunlaşması için 8-10 aylık olmaları gerekir. Bu hayvanların ömrü 15-18 yıl kadardır ve üretkenlikleri ömür boyu devam eder.
bu blogta kişisel girimcilik ve bu girimciliteki iş imklanları hakkında her türlü bilgiye ulaşabilirsiniz. işterseniz hayvancılık isterseniz tarım isterseniz de hizmet veya sanayi sektörü için her türlü girişimcilik yöntemi ve girişimcilik hikayesine ulaşabilir ve uygulayabilirsiniz.